Dedektif Benoit Blanc Gizemleri Çözmek İçin Geldi: ‘Cam Soğan: Bıçak Çıkan Gizem’i İnceliyoruz!
Merhaba. Rian Johnson’ın yazıp yönettiği Glass Onion: A Knives Out Mystery, ünlü dedektif Benoit Blanc ile geri dönüyor. Bu filmde dedektifin çözmesi gereken bir veya daha fazla cinayet vardır. Detaylar haberimizde!
Not: Spoiler içerir!
2019’da vizyona giren ilk Knives Out filminin yönetmeni Rian Johnson’ın yazıp yönettiği Glass Onion: A Knives Out Mystery, Daniel Craig’in Dedektif Benoit Blanc’ı canlandırmasıyla Netflix’te izleyiciyle buluştu.
Yönetmen, birincisinde olduğu gibi ikincisinde de başka bir tüyler ürpertici cinayeti çözmesi için Benoit Blan’ı geri getirir. Sahnesini New England’dan Yunanistan’daki bir adaya taşıyan yönetmen Johnson, polisiye suçların bir alt türü olan hata dramını izliyor.
Cam Soğan sinemasında karakterlerin her biri birer katil olma potansiyeline sahiptir. Devam filmi, kişilikleri inanılmaz derecede farklı olan ve çoğunlukla parayla ilgili nedenlerle hala yakın olan bir grup arkadaştan çok aileye odaklanıyor.
Edward Norton’un canlandırdığı Miles Bron, kendilerine “Spoiler” diyen arkadaşlarını her yıl özel bir tatil düzenleyerek bir araya getiren bir iş adamıdır. Filmde Bron, Yunanistan’da “cam soğan” olarak tasarladığı bir adada arkadaşlarını beklemektedir. Ancak Dedektif Benoit Blanc’ı görünce şaşırır.
Çünkü Bron’un Glass Onion’da planladığı gizemli cinayet partisine resmi olarak davet edilmemişti. Cinayet gizem partisi hafta sonu herhangi bir ölümle başlamazken, Duke öldürüldükten sonra işler hızla değişir ve Miles’ın eski iş ortağı Cassandra “Andi” Brand’in de öldüğü ortaya çıkar.
“Andi” partide olmasına rağmen, filmin devamında Miles’ın gizemli cinayet partisini planlamasından günler önce intihar ederek öldüğünü öğreniyoruz. Duke, Miles’ın bardağından zehirli bir içki içtikten sonra öldü. Bu cinayetlerde her karakter birer şüpheli ve hepsinin öldürmek için sebepleri var.
Devamında Andi’nin eski iş ortağı teknoloji milyarderi Bron’un Andi’yi öldürdüğünü öğreniyoruz. Kimse Miles’ın suçlu olduğundan şüphelenmesin diye bunu bir intihar olarak tasvir etti. Filmdeki karakterler adeta Miles Bron’un egemenliği altındadır. Sırf mali gücünden yararlanmak için her zaman onun lehine konuşurlar.
Miles aslında kendini beğenmiş ve kendisinin bir dahi olduğuna inanıyor. Andi, onu olduğu gibi gören ve arkadaşlarının arasında ona karşı çıkmaya istekli olan tek kişidir. Miles, şirketin kurucu ortağı olmasına rağmen Andi’yi Alpha’dan uzaklaştırır çünkü Andi’nin onaylamadığı hidrojen yakıtı planları vardır.
Sadece bu da değil, şirketi kurma fikrini kendisinin bulduğunu iddia ediyor ve ardından arkadaşlarına kendi lehinde tanıklık etmeleri için rüşvet vererek Alpha’nın tüm kontrolünü ele geçirmeyi başarıyor. Olayların olduğu akşama gelecek olursak Miles aslında o kadar da akıllı biri değildir. Tek hayali Mona Lisa ile birlikte anılmaktır.
Miles, Andi’yi öldürdüğünü bildiği için Duke’u öldürür. Andi’nin şirket kurma fikrinin yazılı olduğu peçeteyi yok etmek yerine saklar. Bu arada filmin ortalarına doğru partideki Andi’nin aslında Andi’nin ölen ikiz kardeşi Helen olduğunu öğreniyoruz. Dedektif ve kız kardeşinin cinayetini çözmek için adaya gelmiştir.
Miles, ister para vererek ister onları içinde bulundukları herhangi bir beladan kurtararak, tüm arkadaşları üzerinde muazzam bir güce ve etkiye sahipti. Arkadaşları bundan hoşlanmasa da, Miles’tan yararlanmaya devam etti. Filmin sonuna kadar.
Andi’nin kız kardeşi Helen, Dedektif Blanc’ın yardımıyla herkesin önünde gerçeği ortaya çıkarır. Miles’ın kardeşini öldürdüğünü ve şirket planını çaldığını söyler. Hatta ağabeyinin orijinal iş fikrini yazdığı peçeteyi bile bulur ama Miles onu bir anda ateşe verir.
Diğerleri öncelikle Miles’ın tarafında. Ancak Helen, Miles’ın tüm eşyalarını parçalayıp evini havaya uçurup Mona Lisa’yı yaktıktan sonra, artık onu savunmaları gerekmediğini anladılar ve ona karşı döndüler.
Yönetmen Rian Johnson bu filmle kendisi için filmin en önemli bölümlerinin sonlar olduğunu ortaya koyuyor. Glass Onion’un sona ermesiyle izleyiciler, Benoit Blanc’ın tümdengelimli kapanış monologuna kadar, gizem dolu cinayet gizeminin sinemayı ne kadar derinleştirdiğini anlayabilirler.
Yönetmenin olay örgüsünü sona erdirmesi ve gizemi çok sonra ortaya çıkarması sinemadaki gerilimin bitmesine neden olmamışa benziyor. Tüm karakterlerin katil olma potansiyelleri, güç-para ilişkisi sinemanın belki de en temel dinamikleridir.
Sinema hakkında ne düşünüyorsun? Yorumlarını bekliyoruz.